WwW.YaziciK.OrG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
WwW.YaziciK.OrG

Yazıcık Kasabası Kültür ve Dayanışma Platformu
 
AnasayfaAnasayfa  KapıKapı  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yap  

 

 Deportiva La Coruna Stadındaki Türk Bayrağı

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
sakinfindik




Mesaj Sayısı : 20
Kayıt tarihi : 05/01/09

Deportiva La Coruna Stadındaki Türk Bayrağı Empty
MesajKonu: Deportiva La Coruna Stadındaki Türk Bayrağı   Deportiva La Coruna Stadındaki Türk Bayrağı EmptyPerş. Ocak 15, 2009 1:29 pm

Deportiva La Coruna Stadındaki Türk Bayrağı 1285ybcu5

Deportivo'nun sahasında hep bir Türk bayrağı bulunuyor. Hiç düşündünüz mü? İşte hikayesi:
İspanya ligindeki maçları izlerken dikkat ettiniz mi, Deportivo'nun sahasında hep bir Türk bayrağı bulunuyor. Ya tribünlerde yada stadın başka bir yerinde.

Neden dersiniz? Hiç düşündünüz mü? İşte hikayesi: Deportivo La Coruna´nın kale arkasındakı Türk bayrağının anlamı, Galesia bölgesinin takımıdır, eskiden Türkler'in orada yasadığı rivayet edilir!

Deportivo'lu taraftarlar ile Celta Vigo´lu taraftarlar birbirlerini hiç sevmiyorlarmış. Asağı yukarı 20 yıl önce Celta Vigolular bu nedenle Deportivolular'a Türk demeye başlamışlar, ama hakaret anlamında. Deportivolu taraftarlar bunu hiç hakaret diye algılamamışlar. Hatta kendi deyimleri ile ´Türk gibi güçlü´ görünmekten cok hoşlanmışlar.

İşte bu yüzden her maçlarında en az bir Türk bayrağı açıyorlar. Bir daha baktığınızda dikkat edin, yüzde yüz görürsünüz.

konuyla alkalı 25 aralık 2005 tarihli hürriyet gazetesindeki mehmet çiftçinin haberi şöyleydi.

Celta Vigo ile Deportivo La Coruna'nın karşı karşıya geldiği ve 3-0 kazandığı maçta kendilerini Türk olarak gören 5 bin Deportivo taraftarı, "En büyük Türkiye" diye bağırarak komşu Vigo kentini inletti.

GEÇTİĞİMİZ hafta sonu İspanya'da çok ilginç bir derbi maçı vardı. Galicia bölgesinin iki güçlü takımı, Celta Vigo ile Deportivo La Coruna karşı karşıya geldi. Bu derbiyi ilginç kılan olay ise, iki kentin taraftarlarının yüzyıllardır birbirleri ile çekişmeleri, kin beslemeleri... Celta Vigo'lular, Deportivo'lulara, Türklere verdikleri destek nedeniyle, Deportivo'lular da Celta'lılara Portekiz'lilere yakınlıklarından dolayı, "hain" yakıştırması yapıyorlar.

İspanya'nın kuzeyinde Portekiz sınırına yakın olan iki kent insanı, bu yakıştırmadan son derece memnun. Vigo kentinin takımı Celta'da çok sayıda Portekiz taraftar derneği var. Buna karşılık La Coruna'nın takımı Deportivo'da Türkleri, Türk bayrağını göndere çekecek kadar ateşli Türk dernekleri kurulmuş. Bu yüzden olsa gerek, Deportivo La Coruna'nın her oynadığı maçta sahaya asılmış çok sayıda Türk bayrağı görebilirsiniz. Ayrıca Deportivo'lu futbolseverlere, "Türkler" adı takılmış.

Biz de bu ilginç hikayeyi hem dinlemek, hem de bu tarihe malolmuş derbiyi izlemek için Vigo kentine geldik. Stadı dolduran 20 bin kişinin 5 bini Deportivo La Coruna taraftarıydı. Yani Celta taraftarlarına göre 5 bin Türk ile 15 bin Portekiz'li takımlarına destek veriyordu.

Karşılaşmanın başlamasına az bir süre kala bu hikaye ile ilgili çok sayıda yazı yazmış gazeteci Alberto Torres ve Türk taraftar derneklerinden birinin kurucusu olan Ricardo (La Pasion Turca) ile söyleşiye oturduk...

Alberto, La Coruna taraftarlarının nasıl Türk olduklarını anlatmaya başladı:

Barboros Hayrettin Paşa, Akdeniz'e hükmettiği sıralarda İspanya sahillerine kadar ulaşmış. O sırada İspanya'da yiğitliği ile ünlü Galicia bölgesinin delikanlıları, Barboros'a büyük destek vermişler. Bu işbirliğini içlerine sindiremeyen komşu kent Vigo'nun halkı ise La Coruna'ya Türklerle ortaklığa girmelerinden dolayı, onlara "Türkler" adını takmışlar. Bu ad sporda, özellikle de futbolda günümüzde büyük bir rekabete dönüşmüş. Buna karşılık, La Coruna halkı da Celta Vigo taraftarlarına yakınlığı ve iyi ilişkileri nedeniyle Portekiz'li yakıştırması yapmışlar.

La Coruna'da çok sayıdaki taraftar derneklerinden biri olan La Pasion Turca derneğinin başkanı Ricardo ise Türk bayrağına sahip çıkmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiriyor. Ricardo, Deportivo La Coruna'nın Şampiyonlar Ligi'nde Yunan takımı Panathinaikos'la oynadığı maçta açtıkları 20 metreyi aşan Türk bayrağını anlatırken, "İnanın Riazor Stadı'nda yüzlerce Türk bayrağı vardı. Stadın bir ucundan diğer ucuna bir Türk bayrağı astık. Yunanlılar sahaya çıktıklarında dev Türk bayrağının yanı sıra yüzlerce ateşli taraftarın ellerindeki ay yıldızlı bayrakları görünce neye uğradıklarını şaşırdılar. Dünyanın hiçbir yerinde kendi ulusunun bayrağının dışında, başka ülke bayrağına bu kadar çok sahip çıkan bir taraftar grubu bulamazsınız" dedi.

Ricardo ayrıca Türk bayrağına Deportivo Kulübü yaşadıkça sahip çıkacaklarını ve Celta'nın Deportivo ile 2. yarıda oynayacağı maçta Türk bayrakları ile tam bir gövde gösterisi yaparak stadı "Türkiye" diye inleteceklerini söyledi.

Alberto ile Ricardo'yu dinledikten sonra Celta'nın Deportivo taraftarlarına ayırdığı bölüme geçtim. İnsan kendini adeta milli maçta hissediyordu. Celta'lılar "Türkler dışarıya" diye tezahürat yaparken, Deportivo'lular da sürekli "En büyük Türkiye" diye bağırıyordu. Onlara Türkiye'den geldiğimi söyleyince birden etrafımda yüzlerce La Coruna taraftarının beni selamlamak için elini uzattığını gördüm. Karşılaşmayı Deportivo, yani Türkler 3-0 kazandı. Sevinç sokaklara taştı. Türk bayrakları bu kez Vigo kentinde dalgalanmaya başlamıştı
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
sakinfindik




Mesaj Sayısı : 20
Kayıt tarihi : 05/01/09

Deportiva La Coruna Stadındaki Türk Bayrağı Empty
MesajKonu: Geri: Deportiva La Coruna Stadındaki Türk Bayrağı   Deportiva La Coruna Stadındaki Türk Bayrağı EmptyPerş. Ocak 15, 2009 1:29 pm

El Turco'nun Öyküsü
Kısaca La Coruna kentine değinmek gerekirse, Galicia bölgesinin Vigo ile beraber en önemli iki kentinden biri La Coruna. Atlantik okyanusun kıyısında yer alıyor. Güzel bir limana ve okyanusa bakan muhteşem bir manzaraya sahip olan kent birahaneleriyle de ünlü. La Coruna, ayrıca gemi yapımıyla da adından söz ettiren bir kent.

Tabiî ki bizi asıl ilgilendiren konu futbol ama sadece futbol ve Deportivo değil. Tribünlerinde Türk bayrakları asan bir takımın öyküsünden bahsetmek amacımız.
Deportivo La Coruna takımı 2000’de yakaladığı şampiyonlukla beraber İspanya’daki dokuz şampiyon takımdan biri haline geldi. 1906 yılında kurulan Real Club Deportivo de La Coruna’nın ilk kökleri 1902’de Jose Maria Abalo tarafından atılmış. Luis Cornide Quiroga takımın ilk başkanıydı. 1906-1908 yılları arasında başkanlık yaptı. Durgun ve pek de başarılı olmadan geçen yılların ardından ilk kez 1941-1942 sezonunda La Liga’da yer aldı Deportivo takımı. 14 takımlı ligde 26 maçta 12 galibiyet, 4 beraberlik, 10 da yenilgi alarak ligi dördüncü sırada bitirmeyi başardılar. Sonraki yıllarda ilk on sıra içine bile sadece dört kez girebiliyorlardı. 1949-1950 sezonunda yakalanan lig ikinciliği çok önemli bir başarıydı şüphesiz. Kimi zaman birinci ligde kimi zaman ikinci ligde devam eden öykü 18 yıl aradan sonra tekrar La Liga’ya yükseldikleri 1991-1992 yılıyla değişiyordu. O ilk sezonu 20 takım arasında 17. sırada tamamlayarak ligde kalmayı zor başarmışlardı ama sonraki yıllar çok farklı geçecekti.
Kiriakov, Djukic, Fran, Kanatlarovski, Claudio, Villa, Uralde gibi isimlerden oluşan bir önceki sezon ki kadroya 1992-1993 sezonunda Bebeto, Nando, Lopez Rekarte, Mauro Silva gibi isimler katılmıştı. Arsenio İglesias’ın takımı büyük bir başarı elde ediyordu ve ligi Barcelona ile Real Madrid’in hemen arkasında ve Barça’nın sadece dört puan gerisinde üçüncü tamamlıyorlardı. İglesias’lı sonraki iki yıl ise şampiyonluğun son maçlarda kaçtığı iki yıl olmuştu. 1993-1994 sezonunda 37. hafta sonunda 55 puanla Barça’nın bir puan üstünde zirvede olan Deportivo, Barça’nın Sevilla’yı 5-2 yendiği hafta da Djukic penaltı kaçırdığı maçta Valencia ile 0-0 berabere kalarak şampiyonluğu kaybediyordu. 1994-1995 sezonunda ise Real Madrid’in dört puan gerisinde 51 puanla ligi yine ikinci sırada tamamlıyorlardı. 1995 yılında İspanya Kral kupasını da ilk kez kazanmışlardı. Aynı yıl İspanya Süper Kupasını da kazandılar. Bundan sonra ise Toshack’lı iki yıl bekliyordu Deportivo’yu.
Iglesias’ın 1995-1996 sezonunda Real Madrid’in başına geçmesiyle Deportivo İngilizlerin unutulmaz ismi John Benjamin Toshack’ı takımın başına geçirmişti. Toshack’ın takımı ilk yılında ligi 9. sırada tamamlarken sonraki yıl Deportivo ligi üçüncü tamamladı. Rivaldo, Renaldo, Beguristain, Armando, Manjarin, Naybet, Martins gibi önemli oyuncular bu yıllarda bu kadroda yer almışlardı. Deportivo için ikinci bir altın çağ başlıyordu 1999 yılında. Bu altın çağ ilkinden daha başarılıydı ve çok daha şanslılardı bu kez.
Javier Irureta 1999 yılında geçtiği takımın başında aynı sezon yani 1999-2000 sezonunda Deportivo’yu La Liga şampiyonluğuna taşıyordu. Conceiçao, Djalminha, Donato, Fran, Makaay, Naybet, Pauleta, Scaloni, Schurrer, Songo’o, Flores, Victor, Manuel Pablo, Jaime, Romero, Kouba, Jokanovic bu şampiyon kadronun belli başlı isimleriydi. Hiç kuşkusuz 22 gol atan Makaay önemli bir rol oynamıştı bu başarıda. 2000 yılında İspanya Süper kupası ikinci kez Deportivo’nun oldu.
Irureta’nın Deportivo’su 2000-2001 ve 2001-2002 yıllarında ligi ikinci, 2002-2003 ve 2003-2004 yıllarında ise ligi üçüncü tamamladı. Bu yıllarda önce Real Madrid’e sonra da Valencia’ya geçilmişlerdi. Diego Tristan futboluyla ve golleriyle Deportivo forması altında bu yıllarda büyümüştü. Deportivo Avrupa’da ise 2004 yılında Şampiyonlar Liginde yarı finale yükseldi ve Porto’ya 1-0 ve 0-0 ile elendi. Şampiyonlar liginde oynadığı yıllarda genelde iyi sonuçlar alan Deportivo’nun çok sayıda çeyrek finali ve aralarında Milan’ı 4-1’in rövanşında 4-0 yendiği ve elediği maç gibi unutulmaz maçları da var.
Deportivo bu altın çağdan sonra bir duraklama dönemine girmiş durumda. Özellikle Caparros’un gelişiyle yeniden bir oluşum sürecine girdiler ve gelecek birkaç yıl içinde yeniden bir üçüncü altın çağı yakalamaları beklenebilir.
Deportivo tarihine damga vurmuş önemli futbolcular var. Brezilya’lı oyuncularla bir dönem özdeşleşmiş olan bu kulüpte Bebeto, Rivaldo gibi Dünya yıldızlarının yanı sıra Djalminha, Conceçaio, Donato, Mazinho, Mauro Silva, Cesar Sampao gibi üst düzey Brezilyalı isimler de yer aldı. Djukic, Makaay, Acuna, Songo’o, Naybet, Hadji gibi yabancıların yanı sıra Tristan, Valeron, Molina, Beguiristain, Julio Salinas, Luis Suarez, Pahino, Amaro, Victor ve Fran gibi önemli İspanyol yıldızlar da takım kadrosunda bugüne kadar yer aldı.
Deportivo’nun sportif açıdan neler yaptığına baktıktan sonra şu bizimde çok ilgimizi çeken ‘El Turco’ meselesine girmek istiyorum. Olayın ana fikri şu; Celta’lılar Deportivo’lulara Türk demişler ve Onlar da bunu benimsemişler. Bakalım ayrıntısında ne var;
Üst tarafta da söylediğim gibi konunun ana fikri İki takım taraftarının birbirlerine yakıştırdığı sıfatları benimsemeleri. Deportivo takımının bulunduğu Galicia bölgesinde daha evvel Türklerin yaşadığı rivayet edilmiş. Tabi bu efsane olarak yorumlanabilir. Deportivo’lu taraftarlar ile Celta taraftarları arasında önemli bir rekabet süregelmiştir. Bundan yaklaşık 20 yıl önce Celta taraftarı Deportivo taraftarına ‘Türk’, Deportivo taraftarı da Celta taraftarına ‘Portekizli’ yakıştırmasını yapmışlar. Bu sıfatlar verilirken amaç aşağılamak olsa da taraftarlar çok sevmiş bunları, hain denmesini bile önemsememişler. Çok sayıda Portekizlinin yaşadığı Vigo kentinin Celta taraftarı Portekizli ünvanına tam anlamıyla kalben bağlı. Kentte çok sayıda Portekiz taraftar derneği var. Buna karşın La Coruna’da da Türk bayraklarının göndere çekildiği dernekler var. Deportivo’nun oynadığı her maçta tribünlerde çok sayıda Türk bayrağı yer alıyor.
La Coruna taraftarının nasıl Türk olduğuyla ilgili de şöyle bir öykü var. Osmanlı’nın büyük denizcisi Barbaros Hayrettin Paşa Akdeniz’e hükmettiği sıralarda İspanya sahillerine kadar ulaşmış. Galicia bölgesinin yiğitlikle ünlü gençleri de Barbaros’a büyük destek vermişler. Bu iş birliği komşu kent Vigo’da çok tepkiyle karşılaşmış ve La Coruna’lılara ‘Türkler’ demeye başlamışlar. La Coruna’lılar da Portekizlilerle yakınlık içinde olan Vigo’lulara Portekizli demişler.
Deportivo’nun her maçında birçok Türk bayrağı asılırken, şampiyonlar liginde oynanan Panathiniakos maçında 20 metrelik bir Türk Bayrağı Deportivo tribünlerinde yer almıştı ve onun yanı sıra yüzlerce Türk bayrağı. Yunan takımının oyuncuları sahaya çıktıklarında bu durum karşısında şok olmuşlardı. Özellikle Celta ile oynanan maçlarda Türk vurgusunu daha fazla yapan Deportivo taraftarı Celta deplasmanına gittiğinde de ‘Türkler Dışarı’ sloganlarıyla karşılaşıyorlar. Bu nedenle Celta-Fenerbahçe maçının farklı bir anlamı vardı ve tribünlerde açılan “Kürdistan’a Özgürlük” pankartını bu açıdan okumakta fayda var.
Deportivo takımının en önemli taraftar grubu olan Riazor-Blues adlı taraftar grubu da bu ‘Türk’lük meselesine en fazla önem veren gruplardan biri olarak dikkati çekiyorlar. Riazor-Blues’ların maçlarda çok sayıda Türk Bayrağı astıkları, kendi aralarında düzenledikleri organizasyonlarında Türk Bayraklarının Deportivo bayraklarının yanında yer aldığını görebiliyoruz. Bu sadece Riazor-Blues için değil Los Turcos adlı bir taraftar grubu var ki Onlar Riazor-Blues’dan bir adım daha da önde bu yolda.
Kendilerine Türk demeyi bir onur olarak gören bu insanların sayısı La Coruna kentinde hiç de azımsanacak ölçüde değil. Tabii olarak bu durumun Türkiye’de olması halinde nasıl tepkiler alacağını düşünüyorum da bizde sanırım o kadar hoşgörülü olunmazdı. Şöyle bir tasavvur edelim Herhangi bir kulübümüzün tribünlerinde kendilerine İspanyol diyen bir taraftar grubu ve İspanyol bayrakları olsa, bunu insanlarımız kolay kolay kabullenmezlerdi herhalde. La Coruna’da yaşananlar bu açıdan da çok anlamlı.
Deportivo maçlarını 35 bin kişilik Riazor stadında oynuyor. Bu sezona Caparros’un genç takımı çok iyi başladı ancak son dokuz maçta işleri hiç yolunda gitmedi ve alt sıralara yaklaşmış durumdalar. Burada yönetimin Caparros’a destek vereceğini ve geleceğin Deportivo’sunun temellerinin şimdiden atıldığını düşünerek bu takımın arkasında olacaklarına inanıyorum.
Bizler yaşımız itibariyle Deportivo’nun en parlak günlerine şahit olmuş insanlarız. Kuşkusuz yukarıda bahsettiğim gibi Deportivo 90’lı yıllara girmeden önce yani birçoğumuzun futbola ‘merhaba’ demediğimiz günlerde İspanya açısından oldukça önemsiz ve sıradandı. 90’lı ve 2000’li yılların ilk yılları ise Deportivo tarihi açısından harikalar yarattı. Bizlerin de hafızalarında Deportivo La Coruna takımı bu güzel yıllarıyla var. Bundan önce ilki 90’ların başında diğeri de 90’ların sonu ve 2000’lerin başında iki altın çağ yaşayan Deportivo takımı için bu ‘çağ’lar devam edecektir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Deportiva La Coruna Stadındaki Türk Bayrağı
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
WwW.YaziciK.OrG :: Genel :: Eğlence, Spor ve Dİğerleri-
Buraya geçin: