TÜM YÖNLERİYLE SEVK İRSALİYESİ
Yazar: ZekaiÖZCAN (*)
E-Yaklaşım / Ağustos 2005 / Sayı: 25
I- GİRİŞ
Sevk irsaliyesi, 2365 sayılı Kanunla, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 230. maddesinin 5 numaralı bendine eklenen parantez içi hükümle ihdas edilmiştir. İrsaliye uygulaması kayıt dışı ekonomi ile mücadele araçlarından biri olarak, mal hareketlerinin izlenmesi ve bunların faturalaştırılması amacıyla yürürlüğe sokulmuştur.
Sevk irsaliyesi hakkında fiyat ve bedelle ilgili bilgiler hariç olmak üzere Vergi Usul Kanunu’nun 230 ve 231. maddeleri hükümleri uygulanır. Buna göre; “Faturada en az aşağıdaki bilgiler bulunur:
1. Faturanın düzenlenme tarihi, seri ve sıra numarası;
2. Faturayı düzenleyenin adı, varsa ticaret unvanı, iş adresi, bağlı olduğu vergi dairesi ve hesap numarası;
3. Müşterinin adı, ticaret unvanı, adresi, varsa vergi dairesi ve hesap numarası;
4. Malın veya işin nevi, miktarı fiyatı ve tutarı;
5. (3239 sayılı Kanun’un 19. maddesiyle değişen ve 01.01.1986 tarihinde yürürlüğe giren şekli) Satılan malların teslim tarihi ve irsaliye numarası; (Malın alıcıya teslim edilmek üzere satıcı tarafından taşındığı veya taşıttırıldığı hallerde satıcının, teslim edilen malın alıcı tarafından taşınması veya taşıttırılması halinde alıcının taşınan veya taşıttırılan mallar için sevk irsaliyesi düzenlemesi ve taşıtta bulundurulması şarttır.
Malın, bir mükellefin birden çok iş yerleri ile şubeleri arasında taşındığı veya satılmak üzere bir komisyoncu veya diğer bir aracıya gönderildiği hallerde de, malın gönderen tarafından sevk irsaliyesine bağlanması gereklidir. Bu bentte yazılı irsaliyeler hakkında fiyat ve bedel ile ilgili bilgiler hariç olmak üzere, bu madde hükmü ile 231. madde hükmü uygulanır. İrsaliyelerde malın nereye ve kime gönderildiği ayrıca belirtilir.
Şu kadar ki nihai tüketicilerin tüketim amacıyla perakende olarak satın aldıkları malları kendilerinin taşıması veya taşıttırması halinde bu mallara ait fatura veya perakende satış fişinin bulunması şartıyla sevk irsaliyesi aranmaz.)” [1].
II- VERGİ MEVZUATIMIZDA SEVK İRSALİYESİ
Sevk irsaliyesi uygulaması ilk başladığında, satılan malın teslimi anında faturanın da düzenlenmesi halinde ayrıca sevk irsaliyesi kesilmesine gerek bulunmadığından malın fatura ile birlikte taşınması yeterli sayılıyordu [2]. Ancak, 3239 sayılı Kanun’un 19. maddesiyle, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 230. maddesinin 5 numaralı bendi değiştirilmiş ve fatura bulunsun veya bulunmasın mal hareketinin mutlaka sevk irsaliyesine bağlanması hüküm altına alınmıştır.
Söz konusu değişikliğe göre; malın alıcıya teslim edilmek üzere satıcı tarafından taşındığı veya taşıttırıldığı hallerde satıcının, teslim edilen malın alıcı tarafından taşınması veya taşıttırılması halinde alıcının taşınan veya taşıttırılan mallar için sevk irsaliyesi düzenlemesi ve taşıtta bulundurulması şarttır. Ancak, alıcı ve satıcının mutabık kalması halinde sevk irsaliyesi satıcı tarafından da düzenlenebilecektir. Bu durumda alıcının ayrıca sevk irsaliyesi düzenlemesine gerek bulunmamaktadır. Ancak, bu gibi hallerde yapılacak denetimlerde sevk irsaliyesi düzenleme mecburiyeti alıcıya ait olduğundan, sevk irsaliyesi düzenlenmemişse ceza alıcı adına kesilecektir [3].
Malın bir mükellefin birden çok işyerleri ve şubeleri arasında taşındığı veya satılmak üzere komisyoncu veya diğer bir aracıya gönderildiği hallerde de malın gönderen tarafından sevk irsaliyesine bağlanması gereklidir [4]. Aynı işletmenin muhtelif şube veya kısımlarından her biri, ayrı ayrı sevk irsaliyesi kullandığı takdirde bu irsaliyelere şube veya kısımlarına göre şube veya kısmın, isimlerinin yazılması veya özel işaretle seri ayrımı yapılması zorunludur [5].
Sevk irsaliyeleri ilk uygulanmaya başlandığında, en az bir asıl ve bir örnek olmak üzere iki nüsha olarak kullanılıyordu [6], ancak 01.01.1991 tarihinden itibaren sevk irsaliyesinde üç nüsha düzenlenme şartı aranmaya başlanmıştır [7]. Buna göre sevk irsaliyesi en az üç nüsha düzenlenecek ve iki nüshası emtiayı taşıyan taşıtta bulundurulacak, yoklama ve denetimlerde bu iki nüshada ibraz edilecek, denetim elemanı ibraz edilen sevk irsaliyesinin bir nüshasına adını, soyadını ve unvanını yazdıktan sonra tarih belirterek mühürleyip imzaladıktan sonra ilgiliye iade edecektir. Denetim elemanınca alıkonulan diğer nüsha Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü Vergi İstihbarat Şubesine Defterdarlıkça gönderilecektir. Ancak, bu uygulama daha sonra değiştirilerek denetim elemanınca alıkonulan nüshanın, mükellefin tarh dosyasına konulmak üzere bağlı bulunduğu vergi dairelerine gönderilmesi uygulamasına geçilmiştir [8]. En az üç nüsha düzenlemeyen sevk irsaliyesi hiç düzenlenmemiş sayılır.
Sevk irsaliyelerinde düzenleme tarihi yanında ayrıca sevk tarihinin de yazılması gerekmektedir [9]. Buna göre düzenleme tarihi ile fiili sevk tarihi irsaliye üzerinde ayrı ayrı yer alacaktır. Düzenleme tarihi ile fiili sevk tarihinin aynı gün olması halinde de bu tarihler ayrı ayrı kaydedilecektir. Sevk irsaliyesinin merkezde bilgisayarla düzenlenmesi ve düzenlenme tarihinden sonra emtianın sevk edilecek olması halinde, fiili sevk tarihi irsaliye üzerine elle yazılabilecektir. İrsaliye üzerinde fiili sevk tarihinin yazılmamış olmasının tespiti halinde Vergi Usul Kanunu’nun 352/II-7. maddesi gereğince ikinci derece usulsüzlük cezası kesilmektedir. Sevk irsaliyesinin hiç düzenlenmemesi, düzenlense dahi malla birlikte bulunmaması, düzenlenen belgelerin aslı ile örneğinde farklı miktarlara yer verildiğinin veya gerçeğe aykırı düzenlendiğinin tespit edilmesi hallerinde 118 YTL özel usulsüzlük cezası kesilmektedir. Sevk irsaliyesinin bir takvim yılı içerisinde üç defa düzenlenmediğinin tespiti halinde uygulanan işyeri kapama cezası, 5228 sayılı Yasa ile 31.07.2004 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılmıştır.
Sevk irsaliyesi, düzenlenme tarihinden itibaren 7 gün içerisinde fatura edilmek zorundadır [10]. Burada mükelleflerin dikkat etmesi gereken bir husus bulunmaktadır. Ay sonlarında düzenlenen sevk irsaliyelerinin fatura edilmelerinde 7 günlük süreye uyulur. Ancak, bunların, sevk irsaliyesinin düzenlendiği aya gelir olarak kaydedilmeleri ve o ay katma değer vergisi beyannamesinde beyan edilmeleri gerekmektedir. Örneğin, 31.01.2005 tarihinde düzenlenen sevk irsaliyesinin faturası 06.02.2005 tarihinde düzenlenebilir. Ancak bu mal tesliminin 31.01.2005 tarihine kaydedilmesi ve Ocak ayı katma değer vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerekmektedir. Nitekim Bursa Defterdarlığı tarafından verilen bir Mukteza’da; “Ancak, ayın son günlerinde kabulü yapılan mallara ait faturanın 7 günlük süre dikkate alınarak izleyen ayda düzenlenmesi halinde, bu satışlara ait hesaplanan katma değer vergisinin vergiyi doğuran olayın meydana geldiği (kabulün yapıldığı) ay beyannamesi ile beyan edilmesinin gerekeceği tabiidir.” [11] denilmek suretiyle bu hususa vurgu yapılmıştır.
Sevk irsaliyesinde, irsaliyeyi düzenleyenin adı soyadı varsa ticaret unvanı, iş adresi, bağlı olduğu vergi dairesi ve hesap numarası, seri ve müteselsil sıra numarası, düzenlenme tarihi, fiili sevk tarihi, müşterinin, komisyoncunun veya aracının adı soyadı varsa ticaret unvanı, adresi, malın gideceği yerin adresi, varsa vergi dairesi ve hesap numarası, malın nevi ve miktarı bilgileri yer almalıdır [12]. Bunun yanında irsaliyede düzenleyenin imzasının da bulunması gerekmektedir. Mükellefler istedikleri takdirde, imzalarını irsaliye üzerine anlaşmalı matbaalarda basılı olarak kullanabilirler. Konu ile ilgili bir Mukteza’da; “……… fatura ve sevk irsaliyelerinde bulunması gereken imzanın anlaşmalı matbaada basılması mümkün olup, bu şekilde bir uygulama yapılması durumunda imzaya yetkili kılınan personelin bu tür imzalarının notere onaylattırılması gerekmektedir.” [13] denilmiştir.