Bir varmış, bir yokmuş diyerek başlıyor ve aşağıda okuyacağınız hikayeyipaylaşıyorum.. Sarı Öküz kimdir, nedir yorumunu siz yaparsınız artık. Amabir gerçek var ki Allah kimseyi öküz yapmasın.. Eski zamanların birinde bir otlakta öküz sürüsü yaşarmış. Ama çevredekiaslanlar da bir türlü rahat bırakmazmış onları. Hemen her gün saldırırlarmışsürüye. Öküz dediğin öyle yabana atılır bir hayvan değil ki, bir arayatoplandılar mı kolayca defetmesini bilirlermiş o koca aslanları. Güngeçtikçe aslanları almış bir kaygı. "Herhalde bize bu otlağı terk etmekdüşüyor" demiş aslanlardan birisi. "Nereye gideriz" diye düşünürlerkensürünün en çelimsiz, ama en kurnazı topal aslan "Hayır" demiş, "Hiçbir yeregitmiyoruz. Ben hallederim bu işi." İnanmamış kimse ona ama "Bir şans verelim ne çıkar" diye düşünmüşler. Topalaslan elinde beyaz bayrak gitmiş öküzlerin yanına. Öküzlerin lideri olan bozöküz sormuş ne istediğini. Topal aslan "Saygıdeğer öküz efendiler.. Bugünburaya sizden özür dilemek için geldik" diye başlamış söze: "Evet sizedefalarca saldırdık, ama niye biliyor musunuz? Hep o sizin aranızdaki sarıöküz yüzünden. Onun rengi gözümüzü kamaştırıyor, aklımızı başımızdan alıyor.Verin onu bize, siz kurtulun biz de barış içinde yaşayalım!" Boz öküz, diğer önde gelenlerle görüşmek üzere geri çekilmiş. Hepsi de sıcakbakmışlar bu teklife. Bir tek yaşlı benekli öküz "Olmaz" demiş ama kimseyedinletememiş sözünü. Zavallı sarı öküz teslim edilmiş aslanlara. Sürününselameti için bir öküz; gerekliymiş bu. Gerçekten de günlerce sürüyesaldıran olmamış. Ama aslan milleti, ne kadar sabreder ki "Acıktık"demişler. Topal aslan boz öküzün yanına gitmiş: "Gördünüz ya biz aslanlar ne denli uysal milletiz. Yalnız büyük birsorunumuz var! Şu sizin uzun kuyruklu öküz. Öyle uzun bir kuyruğu var kinereden baksak görünüyor. O kuyruğu salladıkça bizim de aklımız başımızdangidiyor. Gelin verin onu bize eskisi gibi barış ve huzur içinde iki taraf dahayatını sürdürsün." Boz öküz yine istişare yapmış sürünün ulularıyla. Yine sadece benekli öküzolmuş karşı çıkan. Hepsi de "Verelim gitsin" demişler. Dışlamışlar uzunkuyruğu sürüden. Saatler sürmüş zavallının çırpınışları. Tekrar tekrar yinelenmiş bu olanlar. Her geçen gün daha da semirmişaslanlar, alabildiğince güçlenmişler. Öküzler ise her geçen gün daha dazayıflamışlar, seyreldikçe seyrelmişler.Aslanlar küstahlaştıkçaküstahlaşıyormuş. Artık bir neden bile söyleme gereği duymuyorlarmış. "Verinbize şu öküzü sonra karışmayız" diyorlarmış. Zavallı öküzlerin "Hayır"diyebilecek güçleri kalmamış. Hepsi birer birer can veriyormuş aslanlarınpençesinde. Boz öküz de aralarında olmak üzere birkaçı kalmış en sona. "Neoldu bize, ne zaman kaybettik bu harbi aslanlara karşı, oysa ne kadar dagüçlüydük?" diye sormuş biri boz öküze. Boz öküz, gözleri nemli ve sesipişmanlıkla titreyerek, "Sarı Öküz'ü verdiğimiz gün kaybettik bu kavgayı!"demiş.